TİP 2 DİYABET TEDAVİSİ
Tedavi Hakkında Detaylı Bilgi & Belirtiler & Kriterler
TİP 2 DİYABET TEDAVİSİ
Tip 2 Diyabet Tedavisi: Nedir, Uygulamalar Prosedürler Nelerdir, Sık Sorulan Sorular
Tip 2 diyabet sıkça görülen, diyabet hastaların yüzde 90’ını oluşturan diyabet tipidir. Halk arasında ‘gizli şeker’ olarak da bilinmektedir. Bu hastalık genetik ve çevresel faktörlere bağlı oluşmaktadır. Genellikle 40 yaş ve üzerinde görülmektedir.
Tip 2 diyabet hastalarında uygulanan ilaç tedavisinin yanı sıra düzenli bir diyet, sağlıklı beslenme ve günlük egzersizler de oldukça önemlidir. Fakat bu yapılması gerekenler, hastalığın ilerleyişi için her ne kadar önleyici olsa da maalesef bazı durumlarda yetersiz kalmakta ve bu noktada cerrahi işlem gerektirmektedir. Grand Healty Point doktorları, detaylı analizler sonucunda Tip 2 diyabet hastaları için en uygun tedavi yöntemini uygulamaktadır.
Yeterli ve dengeli beslenmeme, sağlıklı besinlerden uzak öğünler bu hastalığa en hızlı şekilde davetiye çıkarmaktadır. Bunun yanı sıra genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak da kişiler diyabet hastalığına yakalanabilir.
Tip 2 diyabet ise obezite(şişmanlık), hipertansiyon (yüksek tansiyon), yüksek kolesterol, genç yaşta kalp ve damar sistemi rahatsızlıkları görülmesi, şizofreni öyküsü, beslenme düzensizliği ve hareketsiz yaşam, sinir ve stres, yaş ilerlemesi, ailede diyabet öyküsü, sigara, psikolojik problemler, gebelik diyabeti öyküsü, gebelikte iri bebek, etnik köken gibi birçok faktöre bağlı oluşan bir diyabet hastalığı türüdür.
- Sık idrara çıkma,
- Ağız kuruluğu,
- Çok su içme,
- Açlık hissi,
- Cilt yaralarının geç iyileşmesi,
- Kuru ve kaşıntılı bir cilt,
- Sık sık infeksiyon gelişmesi,
- Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma.
Tip 2 diyabet tanısı hastadan alınan ayrıntılı bilgiler ve kan testleri ile konabilir. Bu hastalığın tanısı bireyin açlık kan şekeri 125 mg/dl’nin üzerinde ise herhangi bir zaman aralığında ölçülmüş olan kan glikoz seviyesi 200 mg/dl’ nin üzerinde ise ve oral glikoz tolerans testinde glikoz yüklenmesinde 2. saatte 200 mg/dl’ nin üzerinde olması sonucu konabilir.
Günümüzde hızla geliştirilmekte olan tedavi yöntemleri, ilaçlar, bilim insanlarının araştırmaları ve uzman doktorların başarılarına bakıldığında elbette mümkün. Ancak klasik tedavi yöntemleri ile kesin bir iyileşme söz konusu değildir. Bu bağlamda cerrahi tedavi devreye girmekte ve kesin çözüm olabilmektedir. Yapılan diyabet cerrahilerine bakıldığında Tip 2 diyabetten kurtulmanın en kolay yollarından biri tip 2 diyabetin cerrahi tedavisi olarak görülür.
Tip 2 diyabette hastaya uygulanacak olan tedavi hastalığın seyrine ve boyutuna göre değişir. Tedavi genellikle şu şekildedir; diyabete bağlı olarak uygun bir diyet programı, hastanın boy, kilo ve yaşam tarzına özel egzersiz programı ve insülin-ilaç tedavisi olarak gerçekleşir. Medikal tedavilerin hasta için yeterli gelmediği durumlarda cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Eğer medikal tedavinin yeterli olduğu düşünülüyorsa cerrahi tedavi uygulanmayabilir. Genele bakıldığında cerrahi tedaviye ihtiyaç duyulan durumlar sıklıkla görülmektedir.
Cerrahi tedavi her diyabet hastası için uygun değildir. Cerrahi tedavinin olabilmesi için en uygun kişiler tip 2 diyabet hastalarıdır. Ancak yıllardır kişinin tip 2 diyabet hastası olmuş olması sonucu vücuttaki insülin üretimi cerrahi tedavi için yeterli olmayabilir. Bu sebeple cerrahi tedavi öncesi pankreastaki insülin seviyesi ölçülmelidir. İnsülin seviyesine kan tahlili ile bakılmaktadır.
Diğer bir yandan ise hastaların kilosu da oldukça önemlidir. Bu bağlamda cerrahi tedavi için hastanın vücut kitle indeksi de uygun olmalıdır. Cerrahi tedaviye uygun olabilmesi için vücut kitle indeksinin 35 ve üzeri olması gereklidir. Ancak klasik medikal tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen ve vücut kitle indeksi 30 ve üzeri olan hastalar da cerrahi tedavi olabilmektedir.
Cerrahi tedaviye uygunluk için diğer bir kriter ise tip 2 diyabetin çok ilerlememiş olmasıdır. Tip 2 diyabetin sinsice ilerleyişi insülin rezervleri tükenir ve bunun sonucunda organ ve damar hasarları gibi birçok hasar meydana gelir. İnsülin rezervlerini tükenmeden hastayı fark ederek uygun tedavi ve cerrahi işlemle başarılı sonuçlar elde edilir.
Tip 2 diyabet hastalığı ameliyatında amaçlanan durum, vücuttaki insülin direncinin ortadan kaldırılmasıdır. Böylelikle hormonların miktarı arttırılır. Ameliyat kapalı olarak gerçekleştirilir. Midenin yüzde 50’lik kısmı çıkarılır, ince bağırsakların yeri değişir. Bu değişiklikle pankreastan insülin salgılanması uyarısı gelir ve etkinlik artar. Böylece Tip 2 diyabet hastalığı tamamen geçer.
Cerrahi işlemle birlikte yemek yeme miktarı azaltılır ve hormonlar çok daha aktifleşir. Hem diyabet hem obezite sorunu çözülmüş olur. Diyabet ameliyatında mide küçültülmesi yaşandığından ameliyat sonrasında hastada kilo vermede hızlanır. Metabolik cerrahiler için vücutta insülin olması gereklidir aksi takdirde işe yaramaz.
Tip 2 diyabet ameliyatı sonrasında eskisi gibi yaşanan sık acıkmalar söz konusu olmaz. İştahsızlık dolayısıyla yemek yememe durumu ile karşı karşıya kalınır. Bu sıkıntılar geçici olup vücut normal düzene alıştığında artık hasta kendini çok daha iyi hissedecektir. Ameliyat sonrasında bol bol su içilmelidir. Hem yemekten hem sudan uzaklık durumu hastayı halsiz düşüreceğinden su tüketimi önem taşımaktadır.
Ameliyattan 2-3 ay sonra yağ, protein metabolizması, karaciğer yağlanması ve hasarı da düzelmekte, hücre içi sinyal ve iletim mekanizmaları da tersine dönmektedir. Sonuç olarak metabolik cerrahi uygulamaları sonrası hastaların kan şekerleri, kolesterol ve trigliserid seviyelerinin yanı sıra; hipertansiyon, aşırı kilo, karaciğer yağlanması, göz-böbrek hasarı ve ayak yaraları gibi sorunları da tek bir operasyon ile giderilmiş olmaktadır.